İtalyanlar açıkladı: Türkiye ile rekor peşindeyiz
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen klasik ‘Ekonomik Forum’, bu yıl “Türkiye Cumhuriyeti İkinci Yüzyılına Girerken İkili Ticari İlişkilerde Fırsatlar ve Riskler” başlığıyla gerçekleştirildi. Foruma İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Birliği Başkanı Livio Manzini, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve çok sayıda iş insanı katıldı.
Forumun açılış konuşmasını yapan Livio Manzini, Türkiye ile İtalya arasındaki ticari ilişkilerin katlanarak arttığını ve son dönemde ikili ticaretin ötesine geçerek yatırım sermayesi yatırımlarındaki hızlı artışı memnuniyetle gözlemlediklerini ifade etti. Geçen yıl çıkan Rusya-Ukrayna savaşına Hamas-İsrail savaşının da eklendiğini belirten Manzini, “Bu gelişmelere iklim değişikliğinin getirdiği zorlukları da eklersek bölge ülkelerinin ekonomileri önemli ölçüde etkileniyor. Bu açıdan Türkiye’nin ateş çemberi içinde bir barış vahası olduğunu söyleyebiliriz. “Bu tür durumlar önemli riskler barındırdığı gibi yeni fırsatlar da yaratabilir” dedi.
Manzini, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Birliği olarak 700’ü aşkın üyeyle ikili ticaret ve yatırım akışlarının artırılması, yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi için çalıştıklarını, İtalya ile Türkiye arasındaki iş hacminin rekor seviyeye ulaştığını kaydetti. Geçen yıl 26,4 milyar dolarla rekor, bu yıl ise eylül ayı itibarıyla 20 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldığını bildirdi.
“BÜYÜME ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA DEVAM EDECEK”
Ticaret eğiliminin artarak devam ettiğini kaydeden Manzini, “İki ülke arasında istikrarlı bir ticaret hacmi var. Bunun kabaca yüzde 50’si ithalat, yüzde 50’si ihracat diyebiliriz. Bu da iki ülke arasındaki tedarik zincirlerinin ne kadar entegre olduğunu gösteriyor” dedi. Pek çok İtalyan şirketinin Türkiye’ye yatırım yaptığı gibi, pek çok Türk şirketinin de İtalya’ya yatırım yaptığı, iki ülke arasındaki bağın yüzeysel olmadığı ve ne kadar olduğu, otomotiv gibi tüm branşlarda ciddi bir ticari ilgi var. , makine, gıda, tekstil, kimya ve ilaç. İlişkiler tek bir branşa dayanmıyor.”, hiçbir bölüm açıkça ön plana çıkmıyor. Bu aralığın bu kadar geniş olması ilginin sağlamlığını da gösteriyor. Dolayısıyla bağ hem güzel hem de büyüme trendinde, bu büyümenin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini öngörüyoruz.” dedi.
“AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMELİ”
Türkiye’nin gelecek hedeflerine ulaşabilmesi için Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmanın modernleştirilmesinin önemine vurgu yapan Manzini, şöyle konuştu: “2025’te 30 milyar dolara ulaşılabilir. Türkiye artık sermaye ihraç eden bir ülke haline geldi. İkili ticaret artık sadece ticareti kapsamıyor.” Ama aynı zamanda yatırım. Gelecekte ülkemiz için iki hedef belirlememiz gerekiyor. Ticaret hacmi ve yatırım hacmi. Gelecek hedeflerde kesinlikle ticari hedef kadar yatırım hedefinin de değerli olacağını düşünüyorum. Sonuçta İtalya, AB üyesiyiz.Tüm bu bağlantıların sağlıklı devam edebilmesi için Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ticaretin dayandığı anlaşmanın modernize edilmesi gerekiyor.Bunun yapılması gerekiyor.Şu anda ticaretimizin tamamı gümrüğe dayalı. Birlik Anlaşması 30 yıl önce imzalandı, takdir edersiniz ki 30 yıl önce ne internet ne de cep telefonu vardı, şu anki anlaşma sadece sanayi işlerini kapsıyor, tarım yoktu, hizmetler yoktu o zamanlar. Birçok Eksik bölüm var ve süreksiz bir fikir birliği olarak düşünülmüştü. Dolayısıyla bu anlaşma yeniliğini kaybetmiştir. Halen kullanıyoruz, bu anlaşmayla da ticaret yapıyoruz. Evet, AB bizim ilk ticaret ortağımız ama artık modernize edilmesi ve güncellenmesi gerekiyor. Her iki taraf için de kazan-kazan olabilecek bir ticaret anlaşması ve gümrük birliği modeli gerekiyor. “Bu konuda siyasi kararların alınması ve müzakerelerin bir an önce başlaması gerekiyor.”
“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLEYEN ÜLKELERİN BAŞINDA İTALYA YER ALDI”
Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden İtalya’nın, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini güçlü ve gözle görülür şekilde destekleyen ülkelerden biri olduğunu belirten Manzini, “Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci çapası ve Gümrük Birliği Anlaşması son derece değerli ve önemli” dedi. Bu bakımdan değerlidir.” Aynı zamanda Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyon ihtiyacı hem İtalya hem de derneğimiz tarafından Brüksel’deki yetkililer nezdinde aktif olarak desteklenmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren diğer resmi ikili ilişkiler ise Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika, İsviçre ve Birleşik Krallık’tır. “Geçen ay Brüksel merkezli, ‘Avrupa Türk Ticaret ve Yatırım Konseyi’ adı altında, odalarla birlikte sadece bu konuya odaklanacak farklı bir dernek kurduğumuzu da burada sizlerle paylaşmak isterim.” dedi.
Bugün dünyada 63 ülkede, İtalya dışında faaliyet gösteren, İtalya Ekonomi Bakanlığı tarafından tanınan ve desteklenen 86 İtalyan Ticaret Odasının bulunduğu bilgisini paylaşan Manzini, “Geçen yıl yapılan seçimler sonucunda ben de bu görevi üstlendim. Avrupa ve Akdeniz Bölge Temsilciliği görevini ticari alanda üyelerimize daha karlı hale getirerek, “Daha fazla fırsat yaratacağımı ve AB’de sesimizin daha fazla duyulmasını sağlayacağımı düşünüyorum.” dedi.
“TÜRKİYE İLE STRATEJİK ORTAKTIR”
Ekonomi Forumu’nda konuşan İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, Türkiye ile İtalya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin önümüzdeki yıllarda güçlenmeye devam edeceğini vurguladı. Marrapodi, “Türkiye ile stratejik ortak olduğumuzu düşünüyorum. Gümrük yetkilileri arasında geçen yıl düzenlenen zirvede iki ülke arasındaki ticaret hacminin 30 milyar dolara ulaşması hedeflenmişti. Ciddi bir büyüme olduğunu söyleyebiliriz” dedi. İtalyan ve Türk girişimciler ve şirketler arasında yönlendirilmiş potansiyel var.” söz konusu.
“ORTAKLIĞI ARTIRMAK İÇİN YENİ STRATEJİLER GELİŞTİRİLMELİ”
Türkiye’de faaliyet gösteren İtalyan şirketlerinin bu pazara her zaman büyük ilgi gösterdiğini ve tarihsel olarak Türkiye’de varlıklarını sürdürdüklerini belirten Marrapodi, 2020 yılında yatırımların güçlü bir sınıra ulaştığı ve iki ülke ekonomileri arasında temasların geliştiği bilgisini paylaştı.
Özellikle üst düzey teknoloji, enerji, sürdürülebilir enerji ve altyapı geliştirme alanlarında iki ülke arasındaki ortaklık derecesini artıracak yeni stratejilerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Marrapodi, şöyle konuştu: “İtalya ve Türk şirketleri ortak yatırım oluşturdu üçüncü taraf ülkelerde neler yapılabileceğine dair bir vizyon geliştirme projesi.” Küresel ekonomideki dinamikler doğrultusunda ve salgın sonrası dönemin gerçekleri bağlamında iki ülke arasındaki iş ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi tartışılmalıdır. Salgının devam eden etkileri, Ukrayna-Rusya savaşı ve Orta Doğu’daki gerilimler, gıda ve güç dikkate alınması gereken önemli gerçeklerdir. Dünyadaki dengesizlikler ve dalgalanmalar, Ortadoğu’daki istikrarsızlıklar ve devam eden savaşlar enerji fiyatlarının yükselmesine neden olmakta ve başka zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bu zorlukların küresel ekonominin büyümesine, ekonominin istikrarına ve enflasyona olumsuz etkilerinin devam edeceğini görüyoruz. “Bu aksiliklerin de fırsatların olduğunu unutmamalıyız ve bu nedenle mevcut bağlarımızı güçlendirmeye devam ederken iki ülke arasında yeni ekonomik zirvelere ulaşmayı da hedeflemeliyiz.”
MEVCUT AÇIĞA KİMYA ÇAĞRISI
Türkiye’nin dış ticaret açığının ikinci büyük kalemi olan kimya branşında 25 milyar dolarlık dış ticaret açığı bulunduğunu belirten İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayçin, şunları söyledi: Türkiye’nin kapasitesi var yakın bölgenin kimya sektörü ihtiyaçlarının tamamını karşılamak. “Bu proje yıllardır konuşuluyor ama somut bir sonuç alınamıyor.” söz konusu. Ayçin, Türk yetkililerin ve bakanlığın bu konuda harekete geçmesinin ve Türkiye’nin dış ticaret açığının bir an önce kapatılmasına yönelik bu projenin hayata geçirilmesine destek verilmesinin öneminin altını çizdi.